Güçlü olmak dengeyle ilgili

 
Güçlü olmak dengeyle ilgili Güçlü olmak dengeyle ilgili

Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. - Songül çok güçlü bir kadın. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. (Gülüyor. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. . Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. . Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Eskiden sosyal medya mı vardı. ",. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Şimdi sekiz yaşında oldular. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana.

Güçlü olmak dengeyle ilgili

Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. (Gülüyor. . Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Şimdi sekiz yaşında oldular. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. . Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Eskiden sosyal medya mı vardı. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. - Songül çok güçlü bir kadın. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. ",. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi.